Bir çalışma molasında, ev arkadaşlarımın devasa yarrağına rastladım. Sürprizim, bana hükmettikçe zevke döndü, yetenekli dokunuşu beni çıldırttı.
Kitaplarıma gömüldüm, son sınavlarıma hazırlanmaya çalışırken, ev arkadaşım ruh halimi hafifletmeye karar verdi.Odama, egemenlik diye bağıran beden diline girdi ve çalışma seansımın sorumluluğunu üstlendi.Onun büyük, kaslı çerçevesi ham gücü boşalttı ve kalın, çırpınan yarağı görmezden gelmesi imkansızdı.Kendimi buna çekilmiş, tadına bakma, emme, ağzımla onu memnun etme dürtüsüne karşı koyamaz halde buldum.Bu beni tüketen garip, beklenmedik bir fetişti, ama içine verdim.Onun önünde diz çökerken, dilim uzunluğunun her santimini keşfederken, acaba bu içimde daha derin bir şeyin işareti miydi diye elimde olmadan yapamadım.Bu sadece kendimden sakladığım gizli bir arzu muydu?Yoksa saf, filtrelenmemiş bir şehvet anıydı?Her iki durumda da duyum eziciydi ve kendimi hepsinin zevkinin içinde kaybolmuş buldum.